Ahirzaman ki, bir düello meydanı; imanı, ahlakı yaralayan.
Bir keskinnişancı gibi gizlenmiş ahirzaman şeytanı.
Silahında kebair kurşunları; masum kalbe kilitlenmiş.
En küçük bir gaflet ânı için bu sessiz bekleyiş.
Çelikyeleği takva olmayanın vay hâline.
***
Bir kadın ki; siper olmuş erkeğine.
Bir erkek ki; o da çelikten zırh karısına.
Başka bir kadın; öldürücü bir silaha dönüşmüş keskinnişancının elinde.
Bir başka erkek; kalbini açmış, vurulmaya hevesli.
Mübareze meydanını doldurmuş, amazonlar, esirler, köleler.
***
Kadınlaşan erkekler, erkekleşen kadınlar.
Fıtratı bozmuş, fitne-i ahirzaman.
İkaz ediyor bir serdengeçti, “kadınlaşan erkekleri”:
“Hevesat-ı nefsanîye ile erkeklerin kadınlaşması,
Kadınların hayâsızlıkla erkekleşmesine sebeptir.”[1]
***
Hevesleşen erkeklerdir, hayâsız kadınların sebebi.
Mesih-i Deccal ve Süfyan’ın cinsi.
Ehl-i bid’a ve dalaletin reisi.
Ahlakın muharribi, sefahetin müsebbibi.
Şeytanın yaveri, belki de pîri.
***
Fitne “is”inden çıkarken bembeyaz, Yusuf (a.s.),
“Ben nefsimi temize çıkarmam”[2] dedi.
Züleyha’laşmadığı için Yusuf (a.s.), Yusuf’laştı Züleyha.
Nefsine köle olmayan bir erkek, hayâ tesettürüne büründürdü bir kadını.
“Nefsinizi tezkiye etmeyin”[3] ayeti ebedi rehberidir insaniyetin…
[1] Bediüzzaman Said Nursi, Eski Said Dönemi Eserleri, Sünuhat, s. 503.
[2] Yusuf, 12/53.
[3] Necm, 53/32.