Kur’an’da, “İdrak eder misin?” denilerek ciddiyetle hatırda tutulması ve mahiyetini anlamak için düşünülmesi istenilen on iki büyük hakikat vardır. Bunlar; ikisi kıyamete (hakka,[1] karia[2]), ikisi haşir meydanına (yevm-i fasl,[3] yevm-i din[4]), ikisi büyük mahkemeye (siccin,[5] illiyin[6]), üçü cehenneme (sekar,[7] haviye,[8] hutame[9]), biri kainata (tarık[10]), biri insana (akabe[11]) ve biri de zamana (leyle-i Kadir[12]) dair hakikatlerdir.
On iki ehemmiyetli hakikatten biri olan Kadir gecesi, hakkında müstakil bir sure indirilen ve “gecelerin sultanı” kıymetini kazanan mübarek bir vakittir. Bu eşsiz gece Kur’an’ın indirildiği, fecre kadar selamın (selamet, hayır ve emniyet) hakim kılındığı, bin aydan hayırlı bir zamandır.
Sonsuz alemlerin Padişah-ı Zülcelalinin bütün alemlere hitap edici yüce fermanı olan Kur’an-ı Kerim Kadir gecesinde indirilmiştir. Kainat kitabının ezeli bir tercümesi, zeminde ve gökte gizli ilahi isimlerin manevi hazinelerinin keşfedicisi, ahiret alemlerinin mukaddes haritası ve insanı iki dünya saadetine kavuşturan hakiki bir mürşid olan Kur’an’ın her bir harfinin Kadir gecesinde otuz bin sevabı vardır.
Bu mübarek gecenin sırrına eren biri için Kur’an, milyonlar baki ve uhrevi meyveleri kazandıran nurani bir şecere-i tuba mahiyetine bürünür. Kadir gecesi ahiret ticareti için çok karlı bir pazardır. Ahiret meyvelerini yetiştirmek için çok verimli bir uhrevi tarladır. Duaların makbuliyet kazandığı en özel vakittir. Fani bir dünyada, kısa bir ömürde ve geçici bir hayatta; ebedi bir saadeti, baki bir ömrü ve daimi bir hayatı kazanma fırsatıdır.
Kadir gecesinin “bin ay” ve “seksen üç sene” kıymetinde olduğunu Peygamber Efendimiz’den ASM nakledilen bazı rivayetler şerh eder. Mesela bir defasında Peygamber Efendimiz ASM Sahabelerine, İsrailoğullarından bir kimsenin Allah yolunda bin ay boyunca silahlı olarak mücahede ettiğini anlatır. Bunu duyan Sahabeler RA kendi amellerini çok zayıf görünce Kadir suresi indirilmiş ve hayra teşvik edilmiştir. Başka bir rivayette ise Peygamberimiz ASM İsrailoğullarından dört kişinin (Eyyub, Zekeriyya, Hazkil ibni Acuz, Yuşa ibni Nun) -göz açıp kapayıncaya kadar bir zaman bile günah işlemeden- seksen sene boyunca Allah’a ibadet ettiklerini anlatır. Sahabeler bunu hayretle karşılarlar. Hemen ardından Cebrail AS gelir, “Allah sana daha hayırlısını ihsan buyurdu” dedikten sonra Kadir suresini okur ve “İşte bu, senin ve ümmetinin taaccüb ettiğinizden daha hayırlıdır” diyerek yanlarından ayrılır.
İnsanlarda veli, Cuma gününde dakika-i icabe, Esma-i Hüsnada İsm-i Azam, insanın ömründe ecel, kainatın ömründe kıyamet gizlendiği gibi mübarek Ramazan-ı Şerif’te de Kadir gecesi gizlenmiştir. Bu sırrın neticesidir ki Ramazan ayının her gecesi Kadir kıymetini kazanmıştır. Buna binaen denilebilir ki Ramazan-ı Şerif’in her bir gecesinin kıymetini ne derece takdir edersek o nispette Kadir gecesinin sırrına daha fazla erişebiliriz.
Kadir gecesi Ramazan-ı Şerif’te gizlenmiş olmakla birlikte Peygamber Efendimiz’in ASM, “Leyle-i Kadri nısf-ı ahirde hususan aşr-ı ahirde arayınız” tavsiyesinde Ramazan-ı Şerif’in ahirindeki gecelerin çok daha feyizli ve bereketli olabileceğine dair bir teşvik de vardır. Hadis kaynaklarında yer alan bu gibi rivayetler, Kadir gecesinin Ramazan-ı Şerif’in son on gecesinde, özellikle tekli gecelerde ve bilhassa 27. gecesinde aranmasına dair güçlü bir kanaate yol açmıştır. Bediüzzaman Said Nursi de bir kısım müçtehitlerin Ramazan’ın 27. gecesine leyle-i Kadri tahsis etmelerini, “Hakiki olmasa da madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor, inşaallah hakiki hükmünde kabule mazhar olur”[13] yaklaşımıyla olumlu karşılamıştır.
Bediüzzaman, Kadir gecesi manasını Ramazan-ı Şerif genişliğinde küllileştirmeye de davet eder. Ona göre Ramazan ayı külliyetiyle ve camiiyetiyle insan ömrü içinde bir Kadir gecesi mahiyetini taşır. Bu sırrın feyzine ve bereketine mazhar bir ömür ise bin ömür kıymetini ve külliyetini kazanır.
Şu mübarek şehr-i Ramazan leyle-i Kadri ihata ettiği için, kendisi de ömür içinde bir leyle-i Kadirdir ki muvaffak olanın ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-i bakidir. [14]
Nasıl ki tek bir gece olan Kadir gecesi, Ramazan sırrını taşımayan bin aya mukabildir; benzer şekilde ömrün Kadir gecesi mahiyetindeki her bir Ramazan-ı Şerif dahi, hakkıyla idrak edilip ihya edildiğinde “bin ömür” kadar kıymetlidir. Cenab-ı Hak bu sırra ermek isteyen ihlaslı kullarının Ramazan-ı Şerif’lerini bir ömre bin ömür katan nihayetsiz feyiz ve bereketlere mazhar eylesin. Amin, Ramazan-ı Şerif’te ve Kadir gecesinde kazanılan nurlar, feyizler, bereketler, sevaplar sayısınca amin.
Dipnotlar:
[1] Hakka 69/3; “hakka” gerçekleşecek olan kıyamet manasındadır.
[2] Karia 101/3; “karia” kulakları patlatan kıyamet dehşeti manasındadır.
[3] Mürselat 77/14; “yevm-i fasl” hak ile batılın ayrıldığı gün manasındadır.
[4] İnfitar 82/17,18; “yevm-i din” ceza, karşılık günü manasındadır.
[5] Mutaffifin 83/8; “siccin” günahkarların amellerinin yazıldığı kitap manasındadır.
[6] Mutafifin 83/19; “illiyyin” iyilerin amellerinin yazıldığı kitap manasındadır.
[7] Müddessir 74/27; “sekar” derileri kavuran cehennem manasındadır.
[8] Karia 101/10; “haviye” kızgın ateş manasındadır.
[9] Hümeze 104/5; “hutame” yüreklere kadar işleyen ateş manasındadır.
[10] Tarık 86/2; “tarık” karanlığı ışığıyla ortadan kaldıran yıldız manasındadır.
[11] Beled 90/12; “akabe” sarp yokuş manasına gelir; köle azat etmek, yetim ve yoksulu doyurmak gibi nefsin yerine getirmekte çok zorlandığı emirleri ifade eder.
[12] Kadir 97/2.
[13] Bediüzzaman Said Nursi, Şualar, s. 438.
[14] Bkz. Bediüzzaman Said Nursi, Barla Lahikası, s. 159.